Mustafa Balbay yazdı : NATO: North Atlantic Trump Organization!


Dün ABD’nin
kuruluşunun 249.
yılıydı. Kovboy
ruhuyla bağımsızlık
ruhu arasından sallanan
emperyalist ruhu hiç
değişmeyen iki buçuk
asır. 2026’da 250. yıl her
boyutuyla ele alınacaktır.
Bugün ABD-NATO
bağlamında irdeleyelim.

NATO 2025 Zirvesi
İsrail’in İran’a saldırmasıyla
başlayan 12 gün savaşının
bitiminde 24-25 Haziran’da
Hollanda’nın Lahey kentinde
yapılandı. Zirve, Soğuk
Savaş’ın yerine hiçbir şeyin
konamadığını ortaya koyan
en somut gösterge oldu.

NATO 1949’da ABD’de,
dönemin öteki kutbu
Sovyetler Birliği’ne karşı
10 ülkenin katılımıyla
kuruldu. 1952’de Türkiye
ve Yunanistan da katıldı.
Bugün üye sayısı 32 oldu.
Dünya sorunları 32 kısım
tekmili birden uç veriyor
ama dünyanın nereye
evrilmekte olduğunu en
güçlü organizasyonlar bile
bilmiyor.

NATO’nun orijinal açılımı
North Atlantic Treaty
Organization… Türkçesiyle,
Kuzey Atlantik Antlaşması
Örgütü. Ancak son NATO
zirvesinde ABD Başkanı
Trump’ın elini attığı
her konuya damgasını
vurmasını, bunun başta
NATO yöneticileri olmak
üzere hemen hemen tüm
üyelerden kabul görmesini
dikkate alırsak açılımı şöyle
yapmak da mümkün:

North Atlantic Trump
Organization!

***

NATO’da ABD’nin ağırlığı
kuruluşundan beri
kabul gören bir
gerçek. Ancak bu,
Trump’la birlikte
sadece ağırlık
olmaktan çıktı.
Neredeyse her
ülke için ayrı ayrı
karar verecek,
ülkelere tek tek rol
biçecek kıvama
geldi.

Toplantı öncesi
NATO Genel
Sekreterliği’nce
hazırlanan bir rapor üye
ülkelere dağıtıldı. Özü şu:

Önümüzdeki beş yılda
Rusya tehdidi Ukrayna
boyutunu aşacak, tüm
Avrupa’yı etkisi altına
alacak.

Raporun ardından Trump
bir kez daha şunu söyledi:


“Sizi Rusya’ya karşı
korumamı istiyorsanız
savunma harcamalarınızı
yüzde 2’den 5’e
çıkaracaksınız!”

Dünyanın en büyük silah
tüccarı kim?

ABD…

Tüm ülkelerin iki kattan
daha fazla silahlanmasını
isteyen kim?

ABD…

Lahey zirvesinin
sonuçlarını izlerken ister
istemez NATO’nun 1994-
1997 zirvelerini anımsadık.
Soğuk Savaş bitmişti.
Uluslararası ilişkilerde en
çok kullanılan tanım şuydu:

Yeni dünya düzeni!

Bu zirvelerde Rusya’yla
nasıl bir işbirliği yapılacağı
konuşuluyordu. Barış için
ortaklık tanımı kullanıldı bir
ara. Rusya artık düşmanlıkta
hedef ülke değil, dostluğa
doğru giden yolda destek
ülkeydi.

NATO’daki bu değişim
“tarihin sonu”
tanımını
yaptıracak kadar ileriydi.
Bu kurumun varlık nedenini
oluşturan “Moskova
karşıtlığının”
yerini “Moskova
ile birlikte dünya barışını
inşa”
diye özetlenebilecek
süreç alıyordu!

***

Yukarıdaki hedefin
gerçekleşmesi halinde
bundan en çok kim zarar
görecekti?

Silah tacirleri!

1990’lı yıllarda birbirini
kovalayan “Bütün dünya bir
köy oluyor”
söylemlerinin
yerini 2000’li yıllarda yeni
gerilim alanları aldı.

Geldik bugüne…
Trump NATO üyesi
32 ülkenin savunma
harcamalarını iki kattan
fazla artırmalarını isterken
bunu başta Rusya olmak
üzere tehditlerin büyümekte
olmasına dayandırdı.

Bu bağlamda 12 gün
savaşı herkesin birbirini test
etmesini de sağladı. Görüldü
ki kimse yeni bir dünya
düzen dayatacak güçte
değil.

Bu aşamadan sonra ne
olur?

Trump mantığı devam
ederse olacaklar belli!
Trump mantığı diyoruz
ama göreve gelirken “Beni
barışla anacaklar, bütün
savaşları bitireceğim”
de…
Göreve başladıktan sonra
savaşlardan savaş beğen!

Yeni bir soğuk savaş
evresine giriyoruz…

NATO tehdit, NATO silah!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir